.Geçen hafta Kerem’le Eminönü gezisi yaptık.Benimle gelmek çok istiyordu,ben de onunla gitmek istiyordum ama kısmet olmuyordu.Onunla yol arkadaşlığı çok güzel..her şeye dair bir fikri olduğundan güzel vakit geçiriyorum Keko ile.Eminönü’nde akın akın insanları görünce ”anne burası dünya mı?”dedi.Çocuk bu kadar kalabalığı görünce şaşırdı tabi…elimi sıkı sıkı tuttu…Allah korusun kaybolur diye de bende korkmadım değil hani…neyse sağsalim eve döndük,güzel bir gündü…bol bol fotoğraf çektik...Evdeki bayat ekmekleri niye yanımıza almadık diye pek bir hayıflandık…neyse simit almıştık sabah,onu attık martılara…suya düşen simide üşüşen balıkları farketmemiştim Kerem söyleyene kadar....…....Oy oy….canım İstanbul…sana aşığım desem yeridir….Şarkhan’a uğramasak üzülür di mi?..Kerem’in görmesini istediğim yerlerden biri idi..her şeyi inceledi,özellikle çeşitli müzik aletler satan bir yer vardı,neredeyse herşeyi çalmaya çalıştı,Afrikalıların çaldıkları ilkel aletler.......Bu gibi metal objeler çok şık geliyor bu aralar bana…güzel bir bahçe,bir teras ya da geniş bir balkon olacak bunları koymak için..

..Yukarıdaki saat 15 lira idi,niye almadım ki…Holde tam da ona göre bir yer vardı…Aşağıdaki magneti de renklerinden dolayı çok sevdim...Son 3 fotoyu Kerem çekti…şu iki martı onun o gün en güzel çekimiymiş,öyle söylüyor…İşte böyle…gezdik oğluşumla…..