Dün benim yıllardır süren ,adı gün olarak geçen ama aslında sadece birbirimizden kopmamak için düzenlenen aylık buluşmamız vardı.Yer Küçükyalı-İdealtepe…hava yağmurlu,araba yok,Kerem benimle…nasıl gidilecek,hele de İstanbul’da yağmurlu havadaki trafik kördüğümünü düşünürsek…
Ne yapayım gideceğiz yine de dedik,akşama doğru varırım,sonrada hemen dönerim dedim:)
Aklıma metro,metrobüs gibi kavramlar geldi,bir aralar minibüste insanların ”metrobüs durağında inecek var”dediklerini duymuştum.Nesrin abladan,geniş bir açıklama aldıktan sonra koyulduk yola.Akbili doldurduk,Beylerbeyi-Tünelde indik,sora sora köprüye çıktık.Abartmıyorum yığınla insana sorduk,neyse metrobüs durağını bulduk.Gelen otobüsün metrobüs olduğunu ikinci araç da geçtikten sonra anladık,nasıl bir şey bekliyorsam,geçenleri metrobüs olarak algılayamadım,füze gibi bir şey beklyorum ben..Neyse bindik,yollar bomboş,5 dakkada Kadiköy_Söğütlüçeşme…oradan hemen arkada Tren İstasyonu,hop trene…Bu araç çeşitliliğini de sırf Kerem için yaşamayı göze aldım,trene binmeyi çok istiyordu,bayıldı,tren raylarına düşerim diye de beni sürekli kenardan çekmeye çalıştı ..
Amma uzattım değil mi…ama ne yapalım ,bizim için ilkti,yağmurlu,feci bir günde bunları becermek benim gibi biri için büyük bir şeydi….. Okumaya devam et