Kekocuğumun kaderi abisinin eskilerini giymek.Bedirhan’a alınan hiçbir şeye acımıyoruz,ne de olsa Kerem de giyecek,o nedenle kalitelisi olsun diyoruz.Bedo kış bebeği,Keko yaz bebeği.Kerem zaten abisine oranla daha iri büyüyor,o nedenle şu an üzerinde gördüğünüz eşofman altını mesela Bedirhan 5.sınıfa iken giyiyordu,Kerem daha 3. sınıfta.Hele ayakları aldı başını gidiyor,geçen sene benimle aynı spor ayakkabıları giyiyordu ama şimdi ona küçük geliyor benimkiler.O şu an 36-37 arası giyiyor,ne olacak bu ayaklar bilmem?

Gelelim konu başlığımıza,bir kaç eşofman ayırmıştım kenara,kendileri taş gibi ama Kerem’in hala minik arabalarla yerlerde oynaması sebebiyle dizleri yırtılmak üzere idi.Bende de deri parçaları vardı,zigzag makasla kestim,terziye götürdüm ,iki eşofman için 15 tl istedi.Çok geldi,eve geldim,kendim hallettim.Terzi zaten uğraşmak istemedi,püf noktasını da söyledi,iş bedavaya geldi yani.Bu ara işimizi görür,seneye kime gider bilmem,iyi bakıldığında bir kaç çocuk büyüyor bazı giysilerle…

..

.Hani ara ara Gülsüm abla diye bir ablamın yaptıklarını sizlerle paylaşıyorum hatırlarsanız.Zakire abla da onun kardeşinin eşi.Gelin görümce 3-4 yıldır beraber bu kurslarda usta oldular.Bu gördüklerinizi de gelin olanı yapıyor.Müsait olduğu bir gün onun yaptıklarını sizin için fotolayacağım .Bu harika el işleri ile sizleri başbaşa bırakıyorum...........

Olmuş mu yaaaa? Ben de bloglarda arkadaşların paketleri gibi paketler yapmak istiyorum.Bir kaç deniyorum,bakalım olacak mı? Mesela bu,o kadar uğraş,ama yine olmadı.Bu sefer de bantlı tarafı üste getirmişim.Yavaş yavaş,yapa boza olacak …bekliyoruz..

Fazla söze gerek yok aslında,bunları yapan Gülsüm abla yaşını başını almış biri,ama gencim taşı sıksam suyunu çıkarırım diyen bizleri sıksa suyumuzu çıkarır yani.Bu gördükleriniz ortalarda olan bir kaç işinden biri.Yoksa bohçalarda dolap üstlerine kaldırılmış neler var neler.Maşaallah,maşaallah diyeyim de nazar değmesin...Bunları ne güzel yapmış baksanıza…..evinden görünen manzara..güzel bir havada yeniden resimlemem gerek..Bu da Gülsüm ablanın yiğeninin davetiyesi,baksanıza davetiyeleri bile dantel gibi,çok hoş.

Geçenlerde çok eski bir arkadaşıma uğradım…Liseden sonra tanışmıştık.O da Rize’li.Ondan mıdır bilmem çok sevdik birbirimizi ,o günler de her günümüz beraberdi neredeyse.Ta ki…evlenene kadar.Tabi onun gibi marifetli bir kızı kim bırakırdı baba evinde.Ama canım arkadaşımın evlilik hayatı sevgili eşini 3.yılında kaybedince bitmiş oldu.O zamanlar 1,5 yaşlarında olan oğluyla annesinin yanına yerleşti.Neyse..bundan sonra Allah yüzüne gülsün inşaallah diyorum,konuyu başka yere çeviriyorum..Bu kız her zaman el sanatlarında çok yetenekliydi.Yıllar bundan bir şeyler kaybettirmemiş,daha da maharetli işlere el atmış.Fazla söze gerek yok.Görün,yorum sizin.....Bu manzarayı güzel bir havada tekrar resimleyeceğim.Gitmişken yıllar önce oturduğumuz terasa çıkmadan edemedim.Arkadaşımın evi,Fethi Paşa Korusu’na bitişik halde neredeyse.Daha ne olsun di mi.?

.Daha önceleri de göstermiştim halamın kızı Zehra’nın marifetlerini.Bu seferkiler bir başka güzel.İki yıldır Halk Eğitim kurslarına gidiyor.Hesap işi denen iş.

Geçenlerde gitmiştim,daha önceden görmüştüm ,bu sefer makinemle gittim,sizler de görün diye resimledim.Çok güzeller değil mi?Renklerin uyumu,o otantik hava ….mükemmel.İki kızı var,bunları onların çeyizine yapıyormuş,kızlar daha küçük ama çeyiz büyük bana göre.

Bunları bence en çok Banu ablacım(http://banucabirseyler.blogspot.com/) beğenecek.

.......Bu daha yarım halde.Tamamlanmış halini de ekleyeceğim..

Anneciğim yine çok güzel bir havlucuk almış.Tabi hemen el koydum,çok güzel değil mi?Şöyle uçuk pembe rengini düşünemiyorum bile.