Geçenlerde Gökhan’la konuşuyorduk,ondan bundan…en sevdiğim meyve elma dedim.Ertesi gün Gratis’te gördüm en sevdiğimi.Hemi de pembiş.Hemen aldım.Akşama seviçle gösterdim Gökhan’a.”Hani demiştim ya ,en sevdiğim meyve elma” dedim.”Eeee” dedi.Gösterince de” iyi ,gözün aydın” dedi.Yani o kadar.Yolda,otobüste,okulda çocuk beklerken,temizlik yaparken…her an elimde olan elmam ,şimdi sehbada duruyor.Gratis’te moru da vardı ama ben ille de pembecilerdenim.Fiatı 8 tl.
.
.Aşağıdakilerde kendime aldığım birşeyler.Birşeyler diyorum çünkü bunları sırf hoşuma gitti diye aldım.Takmayacağım kesin,ama nedense görünce dayanamam alırım ,sonra birilerine veririm.Şimdilik duruyorlar,belki takarım diye.Üsküdar’da Şımarık isminde bir mağazada 1tl fiata satılıyorlardı.
.Kerem bu aralar çıkartma çılgınlığında.Kırtasiyeden çıkamıyoruz.O arada kendim için de bir şeyler buluyorum .
.
Kategori arşivi: çok güzel şeyler.
anneannemden kalanlar…
..Çok severek izlediğim bloglardan Lavanta Bahçesi sahibesi Ahu,anneannesinin yadigarlarını yayınlamıştı bir kaç gün evvel.Bizlere de” böyle ganimetleriniz varsa yayınlayın ”dedi.Ben de anneannemin köydeki evine gittiğimde aldığım iki tabağı ve bazı parçaları kırılmış olan çay takımını göstermek istiyorum.Bunlar benim için çok değerli.Keşke orda burda heba ettiğimiz güzellikleri geri getirebilsek.Anneannem rahmetli kendi de hiç değer vermedi eşyalarına.Hatırlıyorum da ne güzel kahve fincanları vardı,şimdi nerdeler belli değil.Annemin anlattığına göre köydeki evin tüm pencereleri onun ördüğü perdelerle süslüymüş.Yaşlandıkça atmış,yakmış ..falan filan.
Onun işlediği bir kaç kanaviçe yastık filan var,onlar bende,bir ara size göstereceğim.Heee bu arada fincanların altındaki pembe örtü anneannemin mutfak örtülerinden.Annem örmüştü kenarlarını.Toplayıp yıkamış kaldırmış,ben de bunu aldım,pembe olunca daha da değerli benim için tabi..
.
.
.
.
fincan diyarı..
İstanbul’da olup da,Kadiköy’ü sevmeyen yoktur.Genç kızlık dönemlerim oralarda geçmiştir.Sokakları,mağazaları,eskicileri….o yaşlarda da eskicileri çok severdim.Şimdi pek gidemiyorum ama gittiğimde de ara sokaklardaki bilinmezlere açılan dükkanları seyretmeye bayılıyorum.
Geçende Bedirhan için oralardaydık.Hemen makinemi çıkardım,tabi dükkan sahibinin izniyle.Artık ne yazayım ,baksanıza şu dükkandakilere.Zamanım olsa da her birini tek tek resimleyebilseydim.Her birinde ne yaşanmışlıklar,sohbetler,anılar vardır kimbilir….
.
.
.
.
.
…
Emine’den seçmeler…
Emine’nin hayvan formlarına karşı çok ilgisi vardır.Daha önce de evindeki diğer hayvan formlu aksesuarlarını göstermiştim sizlere.Bu kaplumbağa çok şıkmış ama.
Çay tabağı ve pasta tabağı da çok güzel değil mi?
porselen gül…
Bu vazodaki güllerin başka rengini Emine’nin evinde göstermiştim size.Bunlar da kuzeni Canan’dan.Daha doğrusu yengesi Kezo’dan.Bu Trabzon grubunun hepsinin evinde var bunlardan.Sapları gerçek gül dalı.Dikenleri gerçek yani.Vazosuda ayrı bir güzel.Acaba Canan mı boyamıştır?diyeceğim alaylı bir uslupla.Ama hakkını yameyeyim,çok güzel kremkaramel yapıyor.
eksikler tamamlanıyor..
Bu gördüklerinizi bir gün Zülfiye ile Üsküdar’da dolaşırken görmüştük.İlk o almak istedi.Sonra bir kaç küçük defosu var diye almadı.O an bende beğenmiştim ama almayı düşünmemiştim.Sonraki günlerde yine oralarda dolaşırken baktım satılmamış.Sadece bu parçalar kaldığından da bayağı ucuza verdiler.Defosu benim için önemsizdi,çünki o defoyu ben bile ilk gün yapabilirdim,o potansiyelim hep vardır,sakarlık olarak.Neyse zaten sadece dekor olarak kullanacağım için hemen aldım.Çok şirinler bence.
kediköpüş…
öteki teki,tek benzeri…
Bu gördüğünüz minicik bir mücevher kutusu gibi bir şey.Bendegül ablanın salonundan.
Bunlar annemin vitrininden.Yıllar evvel Salı Pazarı’ndan almıştık.
Bunlarıda anneme Bendegül Abla hediye etmişti.
Bunlar annemin çeyizinden.Bir kaç parçası kırık olsada ……cümleyi bir türlü bağlayamadım.