.Geçen hafta sonu benim şu meşhur 21 yıllık,artık 22 yıllık olan arkadaşlarımla toplanma günlerinin ilkini gerçekleştirdik.Balkonda biraz otururuz belki diye ilk toplanmayı bende yaptık…hava çok iyi değildi,balkona sadece çiçeklere bakmak için çıktılar…
..Bu semaver de nerden çıktı diyeceksiniz.Benim çay yapmama,yapsamda bardakları doldurmama gibi bir huyum olduğunu bilmeyen yoktur.Neyse gün arkadaşlarımın da canına tak etti,dediler ki en son toplantımızda,”bu dönem gidilen her eve bir semaver alalım”..neyse olay okeylendi de ,o gün bana alınacak olanı alma işi yetişmedi,gezmeden,bakmadan almayalım dendi.Bende geçici olarak ve tecrübe etmek adına evsahibimin semaverini indirdim.Neyse çocuklar çarpar korkusuyla camın önüne koydum,ama ben kapının ağzında oturdum…çay doldurma işi Canan ve Gülayşe’ye kaldı.Bir ara gayet saftoroz bir şekilde ”bu semaver işi gerçekten rahatlıkmış ”demem mi…tabi kızlar beni gebertiyordu,”tabi rahatlık,sen sakın yerinden kalkma…”değişen bir şey olmadı,semaverde gelse çayı yine onlar doldurdu yani:))))Heeee balkona çıkılmadı dedim ama bir ara Gülayşe kendini çay doldurmaktan kurtarmak için balkona attı..
Bu arada bu semaveri çok beğendim,gerçi bu Almanya’dan gelmiş ama benzerini bulacağım,klasik semaver espirisinde olsun..üzerindeki demlik kısmı yetsin diye bu şekilde kondu,keşke onunda musluklusu olsa,o şekilde de arayacağım,yoksa da babama yaptıracağım..benim babam herşeyi yapar..ya da yapmaya çalışır..Karadenizde hani acaip icatlar çıkaran laz amcalar var ya,babam onlardan sayılır..:))
..Aşağıda gördüğünüz eski sandalyelerimden iki tanesi evin bir yerlerinde duruyordu,gözüme hoş gözükmüyordu tabiki..hani geçenlerde kumaş pazarından aldığım koca bir kumaş vardı 2 liraya,tam tamına bu iş için yetti,sandalyenin kalıbını çıkardım,elyapla diktim,beline de fiyonkladım…en azından sandalye yetmediğinde salona getirdiğimde konsepte aykırı durmuyorlar…Kızlar masayı görünce ”kim nişanlanıyor?”diye sordular,bende ”Canan’ı ” dedim…Belki de Allah söyletmiştir..
.
.Aşağıdaki beyaz iş yastıklar ne zamandır yapılmış ama pembe iç astarı olmadığından kullanamıyordum,artık kullanıyorum…
.Aşağıdaki e.milli denen çiçek dünürümüz Emsal teyzeden geldi bana,çok beğendiğimi bildiğinden beni unutmamış sağolsun.Hemen beyaz saksıya alındı tabi,şu ara gözdem o.
.Kanaviçe minik tablolarımı saatimin yanına asmak istiyordum,geçenlerde üst komşum Funda ile bu işi hallettik.Ohh rahatladım..
.
.
Şu bilindik kırmızı narları bilirsiniz.Ben de çok beğendim onları ama salona uyduramamış ve bu nedenle elimi uzatmamıştım .Nesrin ablacım hiç boş gelmez,yarım elma gönül alma,hediyeleşmeye bayılır.Bu seferki elma değil de…çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane mutluluğu yaşattı bana.Çok beğendim,mavi seramikleri çok seviyorum zaten…hemen yıllar evvel Pamukkale’den aldığım yumurtamın yanına koydum…çok yakıştılar..
Eviniz cok guzel hele çiçekleriniz ayrı bir güzellik ve sıcaklık katıyor evinize sandalyeye bayildim benimde öyle sevmediğim 2 sandalyem var bana guzel fikir oldu.ama yapabilirmiyim bilmiyorum.kumasin icine elyafi nasil koyup diktiniz bilgilendirirseniz sevinirim.kanevicelerinizide gule gule kullanın ah orda olsamda ciceklerinizi yakından görsem 🙂 bende bu ara hangi balkona taşıyacağımız şaşırdım sardunyalarim oldu birsuru gunes görmesi daha iyi olur değilimi
ne cok soru sordum dımı neyse sevgiler görüşmek üzere…….
Ne güzel şeyler yazmışsın Sevil,teşekkür ederim.Çiçeklerim olmasa ben bir hiçim derler ya,o haldeyim yani..kış geliyor,onları korumanın yollarını aramalara başlamak üzereyim.Sende bu hastalığa bulaşmış durumdasın anladığım kadarıyla…aman ne olursa olsun demeden,balkon balkon gezdirmenden belli.Sandalyelere elyafı,kalıp çıkardığımı her parçadan elyaftanda kestim.metre işi satılan elyaf aldım tabi.Onlar düzgün olduğundan kolay kesiliyor.Sen daha iyisini yaparsın kesin,neler dikiyorsun kendine..İstanbul’a yolun düşerse kapım açık,haberin olsun….
Öncelikle tesekkurler…çiçekler benim hayatımın önemli bir kısmı nerdeyse günde 3-4 kez onlara bakmadan yapamıyorum.umarim kısın bozulmaz balkonlarım kapalı on taraf sürekli gunes alıyor şimdilik oRdalar…aslında ben dikisTe cok acemiyim desem kalıpla elbise dikiyorum düz masa örtüleri fon diktim en son ama kendim kalıp çıkartıp hiç yapmadım dogrusu bana cok zor geliyor düzgün olmazsa diye korkuyorum…bu önümüzdeki ay kısmetse istanbula gelecegim.kardesim kucukcekmecede biraz uzağın ama gelmeyi cok isterim inanın..kismet artık.sevgiler…….
İnşaallah ,kısmet.Hafta içi haberim olduğu sürece çoğunlukla müsaitim.Zamanın çok kısıtlı değilse belki görürşürüz..
Dikiş dikmeyi bende kendi kendime öğrendim.Burda nın kalıpları genellikle cuk otururyor.Hele de senin gibi fiziği iyi olanlar için hiç sorun çıkmaz.Cesaretli ol,ben de kalıpsız bir şey dikemem,ama kafaya taktığımı da yaparım.Eşime kışlık mont dikmişliğim var…
Menü güzel, semaver güzel ama ben sandalyelere hayran kaldım, bayıldım… Harika bir çalışma olmuş. Renk seçimi ve işçilik 10 numara…
Bir de duvar saatiniz ne cici bir şey yaaa. Nereden aldığınızı sorabilir miyim??
Teşekkür ederim Bahar.Saati bir arkadaşım almış,o gün gördü yerinde o da.Bu kadar ortama uymuş olması onu da çok mutlu etti.Nerden aldın diye sormadım,Kadiköy’de çalışıyor,oradan aldı sanırım,ama bir ara sorarım…
Sandalyelere bende bayıldım harikalar duvar saati ve kanaviççeler çok uyumlu olmuş gerçekten çok güzel duruyor duvarda:)
Hacer,teşekkür ederim…senin geri dönüşüm ve boyama işlerinin eline su dökemem…
Offffff offff senin bu keyiflerin beni burda öldürecek 🙁 🙁 🙂 🙂 :* Kaç kişiydiniz beya kahvehane demliği gibi olmuş hey maşaallah 🙂 🙂
He he hep keyifim zaten,ben başkalarına keyif alanı oluşturmaya bayılıyorum galiba..o gün 8-10 kişi vardık…
Abisi görürde yazmadan geçermi hiç 🙂
Türkiyedeyim şu sıralar, fabrika çerkezköydeki şubeye yolladı bakım onarıma, şu anda ise anacığımın
yanındayım kardeşim, yukardaki fotoğraflarını onada gösterdim, yazılanları okuttum takdir etti, annemin
1963 den beri Burda Model almaya başladığını ve 1966 dan itibaren almanyada iken sık sık almaya devam ettiğini ve onların hepsini 1985 de Türkiyeye temelli döndüklerinde beraberinde getirdiğini söylesem ne dersin 🙂
Ablamın 70 li yıllardaki Nişan elbisesi ve Gelinliğin kalıbını Burda Model den çıkarıp kendi dikti…ve daha neleeeer neler kimbilir. eski Burda’lardan ihtiyaç olursa haber verebilirsin ona.
Nuray kardeşim evinizin her köşesine nakış gibi huzur verici güzellikler işlemişsin, duvarlarada yansıyan
bu güzelliklerin devamı içinde ellerine sağlık, Gökhan efendi beyin çok şanslı, Allah huzurdan ayırmasın.
selam ve dua ile.
Abdülmecid abicim,bu ne güzel bir yazı,şımardıkça şımardım,çok teşekkkür ederim,o senin güzel görüşün…
Zehra teyzemin ellerinden öpüyorum,hadi bir vesileyle yine hasret gideriyorsunuz.Zehra teyzemin el işlerine olan merakını konuşmuştum sizdeyken…onun neler becermiş olduğu bana hiç süpriz olmamadı…Burda dergilerini çok severim,onların kalıpları cuk oturur,ne zamandır bir şey dikmiyorum ama ara ara yine alırım…çok selamlar…
bu ne güzel bi sofra böyle iştahım açılır oldu benim bunları gördükçe 🙂
Arada yoldan çıkıyoruz böyle işte:))
OOO… BLOGUNUZ BENİ BENDEN ALDI MEST EYLEDİ…. ELLERİNİZE EMEKLERİNİZE SAĞLIK SİZİ TAKİP EDİYORUM AMA NASIL YAPARIM BİLEMEDİM
aman aman ne güzel,motive edici bir yorum böyle..çok teşekkür ederim…