Bizim Bedo yaklaşık 7 aydır gitar kursuna gidiyor.Geçenlerde gittiği AYBEMU müzikevi bir gece düzenledi.Maaa aile oradaydık.Bir tek Gökhan yoktu,iş gereği şehir dışındaydı.Aaaa unutuyordum, bir de benim babam yoktu,yıllar sonra ilk defa Rize’ye çay toplamaya daha doğrusu toplatmaya gitti.Gökhan iş gereği bir çok töreni kaçırmıştır ama babamın bu ilk kaçırdığı merasim,torunları adına.
Gece güzel geçti.Tüm öğrenciler neler öğrenmişse sundular bize.Yirmiye yakın grup çıktı.Kimi şarkıları çocuklar söyledi,kimini hocaları Mustafa bey söyledi.Bedirhan’da arkadaşları Beyza ve Umutcan’la şarkıyı çaldılar.Şarkı hani şu Gece Yolcuları diye bir grub varya onların ”ölümde var sonunda….diye bir slov şarkı...
..
..
Bedo belgesini alırken,parçasını çalarken pek bir heyecanlı idi ama en azından kendindeydi.Biraz sonra yazacağım bölümde pek kendinde değildi de.
Gece boyu karşımızda bu iki gitar vardı.Onlara bakıp durduk.Özellikle beyaz elektro gitara ,bir aksesuar obje gözüyle de olsa ben de hayran kaldım.Bu iki gitar o gecenin hediyeleri idi.Mustafa bey,çekilişte burada olmayan öğrenci şansını kaybedecek dedi.İlk elektro gitarın çekilşi yapıldı,çıkan öğrenci salondan ayrılmıştı.Bu arada Keko’da ”inşallah abime çıkar”diye dua ediyordu.Mustafa bey’in minik kızı Beste’nin minik elleri Bedirhan Topcu yazılı kağıdı çekmez mi?İşte o an Bedirhan kendini kaybetmiş,sahneye gitmiş ama hiç bir şey hatırlamıyormuş,öyle söylüyor.Tam noktayı koymuşken,olay yeniden başladı yani.Bildiğiniz gibi bu elektro zımbırtısı öyle tını mını çalınmıyor,bağlantıları filan var.Sipariş listesi çoğalıyor.Benim de bu konudaki ilk siparişim o gitarın ayakta duracağı stant oldu.Eee ne yapalım,başa gelen çekilir,bari estetik dursun.
Bu resim ,çekilişten bir kaç saniye önce çekildi.Biraz sonra yerlerinde zıplıyorlar.Kerem o gece her şarkıya eşlik etti yerinde.Sürekli tempo.Annem de Barış Manço’nun ”dağlar,dağlar”isimli şarkısı çalınınca eşlik ettti.Şarkı bitince de tövbe,tövbe,estağfirullah deyince,pek güldüm.Bedirhan’a o şarkıyı çalmayı iyi öğrenmesini söyledi.
Tabi ki kulaklarımızın pasının silindiği bölüm de Mustafa bey’in söylediği şarkıları dinlediğimiz anlardı.Hocamız boşuna hoca olmamış yani.Çok güzel ve eğlendirici şarkılarla bizi mest etti.O akşam çok da yoruldu.Her çıkan öğrencisinin gitarından,mik-rofonuna,sandalyesine kadar tek,tek düzeltti,koşuşturup durdu ama yüzündeki gülümseme ve çocuklarla gurur duyma ifadesi hiç eksilmedi.Teşekkürler hocam…diyorum ben de.
Aytül-Beste-Mustafa …huzurlarınızda AYBEMU.
Resimleri güzel çıkmadı.Beste kızımız ,sadece babasından gördüğü kadarıyla neredeyse kurstaki çocuklar kadar iyi gitar çalıyor.Armut dibine düşecek gibi.
Ayrıca yazmadan geçemeyeceğim,mutlaka bir gün sahnelerde adını duyacağımız mükemmel bir ses vardı.Aybemu’nun Çengelköy şubesinden Hazal.Yok böyle bir ses.TÜm şarkılarını kaydettim.Eve geldiğimizde oğlumunkini değil de ilk onunkileri dinledik tekrar.Işın Karaca dediler ama ondan bile baskın bir ses.Bravo.